AKP'de dev istifa dalgası

Ankara kulisleri bir kez daha AKP'de yaşanan bölünmelerle ilgili sallanmaya başladı. 40 yeni ve eski 20 vekilin Ahmet Davutoğlu'nun partisine katılacağı konuşuluyor!

Geçtiğimiz günlerde Gelecek Partisi Genel Başkan yardımcısı Selçuk Özdağ yaptığı açıklamada 60 civarında yeni ve eski AKP milletvekili ile görüştüklerini açıklamıştı.

AKP'DEN İSTİFALAR OLACAK İDDİASI

Yeniçağ'dan Orhan Uğurluoğlu'na konuşan Özdağ şu ifadeleri kullanmıştı:

''Soru: Gelecek Partisi seçime hazır mı?

Devam etmek için görsele tıklayın

Selçuk Özdağ: "Yaptırdığımız anketlere göre yüzde 10 barajını aştık. AKP ve MHP'den bıkan, ezilen, ekonomik buhran altında çaresiz kalan yüzbinlerce seçmen Gelecek Partisi'ni tercih ediyor.

Çok sayıda milletvekili ile görüşüyoruz. Eski ve yeni tüm vekiller Cumhur İttifakı'ndan da ucube rejimden de şikâyet ediyorlar.
AKP'nin kötü yönettiğinin ve seçimi kazanamayacağının farkındalar.

AKP'den yaklaşık 40 milletvekili ile görüşüyoruz. Eskiler de dahil edildiği zaman bu sayı 60'ları buluyor.

Genel Başkanımız Ahmet Davutoğlu görüşüyor, ben görüşüyorum diğer parti yetkililerimiz görüşüyor. Siyasetin içerisinden gelen hepimiz görüşüyoruz.
Aynı şekilde MHP'li vekiller ile de görüşüyoruz. Anavatan Partisi'nde, Doğru Yol Partisi'nde siyaset yapmış eski vekiller ile de görüşüyoruz.

KULİSLER HAREKETLENDİ
Özdağ'ın bu açıklamalarının ardından Ankara kulisleri hareketlendi. istifa edecek isimler belli olmasa da kulisler. Bir daha ki dönemde faklı nedenlerden AKP'de ihtimali olmayan, ayrıca son dönemlerde Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın politikalarından memnun olmayan isimlerin istifa edeceği iddia ediliyor. Ayrıca Hem Başbakan olduğu yıllarda hem de ondan önce Ahmet Davutoğlu ile beraber siyaset yapmış isimlerin de Gelecek Partisi'ne katılacağı öne sürülüyor.

Erdoğan'a eski doktorundan 'FETÖ' mektubu

Eski AKP'li Turhan Çömez, Ergenekon Kumpas davaları sürecinde Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan'ı FETÖ'ye karşı uyardığını açıkladı.
Op. Dr. Turhan Çömez, AKP'nin kurucuları arasında yer almış, bir dönem Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın doktorluğunu, özel kalem müdürlüğünü yapmış ve AKP'den milletvekili seçilmişti.

Turhan Çömez, AKP'deki yolsuzluklara tepki göstermesinin ardından tartışmalı bir sürecin odağı olmuş, FETÖ üyesi yargıçların yönettiği Ergenekon Kumpası sürecinde yargılanmıştı. Çömez, Türkiye'de yaşadıkları nedeniyle yurt dışına kaçmış ve yıllar sonra kumpasların ortaya çıkması ile Türkiye'ye dönebilmişti.

Turhan Çömez, bu süreçte yaşadıklarını Halk TV'de açıkça programında anlattı. AKP'li eski vekil katıldığı yayında FETÖ'nün kumpas davaları hakkında Erdoğan'ı uyardığını anlattı.

Turhan Çömez, Erdoğan'ı "Ergenekon sürecinde kendisinin hazzetmediği insanların tasfiye edilmesinden mutlu olduğunu ancak bu işin arkasındaki uygulayıcıların kendisine neler yapcağını anlattım" dedi.

'FETÖ İLE HİÇBİR İRTİBATIM OLMADI'

Turhan Çömez'in açıklamaları şöyle oldu:

FETÖ'nün başı, başındakilerle ve etrafındakilerle hiçbir ilişkisi, yemeği, fotoğrafı olmayan kaç kişi var bilemem. Ama kendimi rahatlıkla gösterebilirim.

Hiçbir yol kesişmem, hiçbir irtibatım olmamıştır.

'ERDOĞAN AİLEMİ BAŞBAKANLIĞA ÇAĞIRDI'

Zaten benim Ergenekon sürecinde o çuvalın içine atılmamda FETÖ'nün son derece ince, hassas ve dikkatli çalışması söz konusudur.Bu süre içerinde, davanın en hareketli olduğu dönemde Erdoğan ailemi başbakanlığa çağırdı. Kendisi o zaman başbakandı.

ERDOĞAN'A MEKTUP YAZDIM'

Benim avukatım ve yeğenim olan Ömer, anne ve babamı alarak makama gittiler. Kendisine bir mektup yazdım ve bunun neden yapıldığını anlattım.

'BUGÜN BİZİ KESEN BIÇAK YARIN SENİ DE KESECEKTİR'

Ergenekon sürecinde kendisinin hazzetmediği insanların tasfiye edilmesinden mutlu olduğunu ancak bu işin arkasındaki uygulayıcıların kendisine neler yapcağını anlattım ve aynen şu ifadeyi kullandım: “Bugün bizi kesen bu bıçak yarın seni de kesecektir

Bahçeli’nin yeni sırrını açıkladı. Saray’dan bile gizliyordu

AKP ile MHP’nin yeni seçim kanunu teklifi Meclis’ten geçti. Buna göre seçim barajı yüzde 7’ye düşürüldü.

Gazeteci Hakan Aygün, Cumhur İttifakı’nın geleceği ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin seçim planı ile ilgili Turktime’daki yazısında dikkat çeken iddialarda bulundu.

Devlet Bahçeli’nin Cumhur İttifakı ile ilgili yeni sırrını açıklayan Aygün Bahçeli’nin sırrını yazısının en sonuna sakladı…

İşte Hakan Aygün’ün yazısının tamamı:

QUO VADIS BAHÇELİ?...

Quo vadis, ''Nereye gidiyorsun?'' anlamına gelen Latince bir deyiştir. Filmi 8 oskar kazanan, çok ünlü bir romandır... Bugün bu deyişi Bahçeli için kullanmak istiyorum... Quo Vadis Bahçeli?

Gerçekten nereye gidiyorsunuz sayın Bahçeli? Meraklar içindeyim...

Görünüyor ki, Erdoğan adaylıkta tereddüt ediyor... Belki anketler yüzünden, belki de yorgunluk var...

Nereden mi anlıyorum? Adaylığını belli edecek tek laf etmiyor... Külliyeye gidenler, ağzını yokluyor... Ama ser verip, sır vermiyor... Tuhaf bir ruh halinde !...

Erdoğan'ın kesin aday olduğunu tek bir kişiden çok net duyuyoruz... MHP lideri Bahçeli'den...

''Adayımız Erdoğan'dır'' diyor, ''Cumhur ittifakının sonuna kadar arkasındayız'' diyor...

Belki ''temenni'', belki ''dolmuşa getirme'' ama şurası çok net ki, Erdoğan aday olsun istiyor... Belki de Erdoğan'ı külliyeye giden AKP'liler gibi ''adaylık konusunda fazla ihtiyatlı'' gördüğü için sık sık ''gaz''a basıyor....

Bahçeli'yi nasıl okumalıyız?... Bir yerlere gidiyor da nereye gidiyor?

Bakınız, durduk yere seçim barajı yüzde 7'ye indiriliyor... Ağırlıklı görüş, baraj işini MHP'nin istediği şeklinde... Gerçekten de öyle görünüyor...

Bahçeli barajın indirilmesini niye istesin!... Kendisi için istiyor, barajı geçmeyi garantiye almak için istiyor... Kendimi zorluyorum, zorluyorum; başka neden göremiyorum!!!

Öyle ya; ortada ittifak varsa, cumhur ittifakından kopmayacaksa, ne işi var barajla?...

O zaman nereye gidiyor?... Quo Vadis Bahçeli?.

Bu sorunun yanıtını ararken, kendimi haddim olmayarak da olsa Bahçeli'nin yerine koymaya çalışayım...

“İYİ PARTİYE YARIYOR”

Naçizane düşüncem o ki; Bahçeli, ''AKP'yle körü körüne birlikte görüntü vermenin'' MHP'ye yaramadığını, İYİ Parti'nin ise güç kazandığını görüyor....

Mesela benim, hala ''MHP'ye oy veririm'' diyen pek çok MHP'li arkadaşım var... AKP'nin de, Türkiye'nin de kötü gittiğinin farkındalar... Ama ''MHP bizim için ocak, yine de MHP'ye oy veririm'' diyorlar... Onlar için Bahçeli'nin tavrı da çok önemli değil; partiyi ayakta tutmak önemli... İçlerinde Bahçeli'nin Erdoğan'a körü körüne verdiği destekten memnun olmayanları da var, Bahçeli'den memnun olmayanları da var...

Bu durumları ben bilirim de, Bahçeli bilmez mi !...

Elbette ki bilir...O zaman Bahçeli ne düşünüyor olabilir?...

“CUMHUR İTTİFAKIYLA SEÇİME GİRMEK İSTEMİYOR”

Şimdi sıkı durun!... Naçizane kanım, Cumhur ittifakıyla seçime girmek istemiyor olabilir... Baraj da bu yüzden düştü; sanki seçime ittifak dışında girecekmiş gibi hazırlanıyor... Veya kafasından kuvvetli bir olasılık olarak, ''MHP'yi ittifaktan koparıp, ayrı olarak seçime sokmak geçiyor'' diyelim...

Nedeni de, Cumhur ittifakı içinde seçime girerse, İyi Parti'ye çok oy kaptıracağını düşünmesi....

Bu yüzden ''çok keskin açıklamalar'' yaparken; ''Cumhur ittifakının ilkelerine sonuna kadar bağlıyız'' diyor ama, ''ittifakla seçime gireceğiz'' gibi keskin bir açıklama yapmıyor...

Bana çok enteresan geliyor... Bahçeli'yi okumak için ''çok iyi seçilmiş laflarındaki nüanslara'' bakmak gerekiyor...

Peki diyeceksiniz ki; o zaman niye ''adayımız Erdoğan'' diye bas bas bağırıyor !... Yalan mı söylüyor...

NEDEN ISRARLA ERDOĞAN ADAY OLSUN İSTİYOR

Hayır, söylemiyor, ısrarla ''Erdoğan aday olsun'' istiyor... Erdoğan'ın ''ben adayım'' dememesine rağmen ısrarla dile getiriyor... Zorluyor da, zorluyor....

Nasıl olsa Erdoğan kaybedecek diye mi zorluyor? Girsin de kaybetsin diye mi zorluyor... Belki, ama sanmıyorum...

Bahçeli, MHP'yi ittifak dışında seçime sokarak, ''AKP ile birlikteliğin kaybettirdiği oyları geri alma'' peşindeyken; Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığı adaylığına ise tüm samimiyetiyle destek vermeyi düşünüyor... Zaten açıklamaları da o yönde...

Ne olur kimse kızmasın, Bahçeli'yi böyle okuyorum ben... MHP'yi seçime ayrı olarak sokacak, ama ''cumhurbaşkanlığında oyumuz Erdoğan'a'' diyecek... Belki bazı bölgelerde de AKP'yle işbirliğine gidip, milliyetçi adaylar göstermesini sağlayacak... Ayrıntıları çok tahayyül edemiyorum... Ama Erdoğan'la aralarında konuşuyorlar gibi de geliyor...

Meclis'te bu hafta görüşülecek seçim yasasında ne sürprizler çıkar bilemem ama, yasa teklifinin mevcut hali, Bahçeli'nin kafasından geçirdiklerine işaret ediyor: Seçime ayrı girmek, ama Erdoğan'ı desteklemek... Açıklamaların kodlarını çözünce, böyle bir gelişmeye ''açık kapı'' bıraktığını görmemek mümkün değil!... ''Kıllanıyorum'' işte, ne yapayım!...

Bahçeli'yle ilgili fikirlerimi daha önce de açıklamıştım... Bir gecede saf değiştirip, ''Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini'' ortaya atarak, Erdoğan ve AKP'sinin safına geçmişti...

Bahçeli'nin, kafasında durumları tartıp tartıp, bir gecede fikir değiştirme gibi bir özelliği var... Ecevit'in başbakanlığındaki hükümeti de, bir gece ansızın ''erken seçim''e karar vererek bitirmişti...

Yani diyeceğim o ki; Bahçeli ''Erdoğan artık seçilmesin, çok yıprandı, seçime girsin, kaybetsin olsun bitsin'' diye de düşünüyor olabilir... Kaybederken de, ''MHP'yi Erdoğan'la aynı ittifakta göstermek istemiyor'' olabilir... Hadi daha da ileriye gideyim; bu sefer de gelmekte olan ''Millet İttifakı'' için ortaya projeler atıp, o tarafı kontrole almaya çalışabilir...

BAHÇELİ'NİN YENİ SIRRI NE?

Çünkü, Bahçeli Millet İttifakı'nın gelmekte olduğunu göremez olamaz... En azından anketlere bakıp, görüyor...

Ve asıl şimdi sıkı durun... Millet İttifakı'nın, Kılıçdaroğlu'nu, HDP oylarının da desteğiyle cumhurbaşkanı yapma potansiyelinin de çok yüksek olduğunu görüyor...

''Gelmekte olan'' Kılıçdaroğlu ve Millet İttifakı'nı, HDP'den koparmak istiyor... Zaten dikkat edin, sabah akşam Kılıçdaroğlu'na ve Millet İttifakı'na HDP üzerinden yükleniyor...

Bahçeli'nin ''HDP takıntısını'' biliyoruz... AKP ve Erdoğan'a bir gecede yaklaşmasının bir nedeni de, AKP'yi o cenahtan uzak tutmaya çalışmasıydı... Şimdi köprülerin altından çok sular aktı ve Millet İtttifakı'nın, oluşacak yeni Meclis'te HDP'ye ihtiyaç duymadan ayakta kalmasını, tavizler vermemesini sağlaması gerekiyor.

Bu yüzden MHP seçime ayrı girecek;;İ;; Erdoğan'ın adaylığını da destekleyerek sözünden dönmemiş olacak... Ama yeni dönemde, HDP'nin dışardan desteğinin yerine, ''kendi dışardan desteğini'' alternatif olarak bir tepside sunacak gibi görünüyor...

Tabii, AKP'yle anca beraber kanca beraber görüntüsünü de, seçime ayrı girerek kırmak ve ittifakın kaybettirdiği oyları da geri almak istiyor...

Geçmişten bugüne, Bahçeli'nin hamlelerinin bende uyandırdığı hissiyat bu şekilde...

Evet belki biraz ''niyet okumacılığı'' yapıyorum, ama bunu yapmamın nedeni;;; tekrarlıyorum,,,, durduk yere seçim barajının yüzde 7'ye düşürülmesi ve bunu da MHP'nin istediğine dair duyumlarımız olması... Tüm bunlara da, yaptığım bu ''niyet okumalı'' analizimden başka açıklama bulamıyorum...

O yüzden ''Quo Vadis Bahçeli-Nereye gidiyorsun Bahçeli'' sorusunu bugünlerde daha sık sormak gerekiyor... Bahçeli'nin ''yeni sırrı'' çözülmek üzere!...”

Reklamlar

AKP'de dev istifa dalgası

Bunları da İzleyebilirsiniz