Home
05 Ocak 2022 ( 696 izlenme )
Reklamlar

KEMAL SUNAL ALİ SUNAL

KEMAL SUNAL ALİ SUNAL
Evi terk etmeye karar vermişti...
Artık babasının sürekli ikaz ve söylenmelerine katlanmak istemiyordu.
"Diş fırçalarken suyu açık bırakma!"
"Salondan en son kim çıktı? Televizyon neden açık?"
"Odada kimse yok, ışıkları neden kapatmıyorsun?"
"Makası kullanıp, neden tekrar yerine bırakmıyorsun?"
Sabah bir iş görüşmesine gidecek ve eğer kabul edilirse aile evini bırakıp, kedisine bir ev kiralayacaktı.
Kararı kesindi. Artık kendi hayatını yaşamak istiyordu.
Sabah, babası onu kapıda uğurladı.
"Dikkatli ol ve bütün soruları cevaplamaya çalış." dedi ve her zamankinden daha fazla harçlık verdi.
Görüşme adresine gelince, kapıda bekçi yoktu. Bahçe kapısı açıktı ama sürgülü kilidinin demiri dışarıdaydı, giren çıkan herkes bu demire değiyordu. Hemen kilit sürgüsünü geri çekti ve içeriye girdi.
Bahçede bir hortum suyunu boşa akıtıyordu. Onu aldı ve sulasın diye bir ağacın dibine bıraktı.

Bir avluya girdi, duvar dibinde boşa çalışan bir vantilatör gördü. Gayrı ihtiyarı bir hareketle, vantilatörü kapattığını fark etti. Artık huyu nefsine galip geliyordu. Kendisini tuhaf hissetti ve bu durumundan nefret duymaya başladı.
Oradan küçük bir odaya girdi. Üzerindeki okla görüşme salonuna gider, yazan bir kağıt ters bir şeklide asılı duruyordu. Onu düzeltmek istemedi, fakat babası sanki karşında duruyor gibiydi ve ona; "Onu düzelt" diyordu sanki. Kağıdı düzeltip, görüşme salonuna girdiğinde diğer adaylar oturmuş sıralarını bekliyorlardı.
Salonun ışıkları açıktı ve günün ışığı yeterince her yer aydınlatıyordu. Aldırmak istemedi fakat babasının sesini duyar gibi oldu sanki "kapatın bu ışıkları" diyordu. Bu ses dikkatini dağıtıyordu. Duramadı hemen gidip ışıkları kapattı ve sırasını beklemek için bir kenara oturdu.

Sıra ona gelince görüşme odasına çağrıldı. Masanın öbür tarafında oturan kişi evraklarını istedi. Diplomalarını inceledikten sonra işe ne zaman başlayabileceğini sordu. Bunu bir tuzak saydı ve "imtihanın bir parçası olmalı" dedi kendi kendine. Ne cevap vereceğini bilemedi.
Tedirginliği yüzüne yansımaya başladı. Karşısındaki adam; "Neyi düşünüyorsunuz?" diye sordu.

Biz burada kimseye soru sormadık. Adayları cevaplarıyla değil davranışlarıyla değerlendirmek istedik. Adaylardan hiç birisi senin gibi davranmadı. Bahçe girişinden itibaren herkesi izledik. Açık sürgü kilidi, boşa akan su, vantilatör, ışıkları ve ters kağıt hepsi imtihanın birer aşamasıydı. Bu sınavı başarılı bir şeklide bir tek sen geçtin. Yeni işin hayırlı olsun.
Babasının disiplini ve sürekli ikazlarına kızması geldi aklına, ondan pişmanlık duydu ve bu işi sadece disiplinle kazandığını anladı. Eve çok mutlu döndü ve ertesi gün babasını alıp yeni işyerini göstermek. için can atıyordu

Önerilen Videolar

Reklamlar

Bunlar da İlginizi Çekebilir

SONUNA KADAR OKUYUN-- Bu hal ne Oktay Usta-->> Meğer o dans edenler hiç boşuna değilmiş. Önce dans ediyorlar, sonra bakın neler yapıyor. Bu kadarı da gerçekten fazla yaa ÖNCE BİZİ ÇAĞIRIYORDU VE >> Birde anlatmış! >>