150 kişiyi... 19. yüzyılın sonlarında ve 20. yüzyılın başlarında en az 50 kişiyi ve muhtemelen en doğru tahmin olarak 150 kişiyi zehirlemiş bir kadın. 1928'de 90 yaşında yakalanmış ve iki cinayetin suç ortağı olarak 1929'da 15 yıl hapis cezasına çarptırılmış. Sekiz yıl hapis yattıktan sonra yaşlılık nedeniyle serbest bırakıldığı iddialar arasında. İyi de onca insanı neden zehirledi insan merak etmiyor değil. Ama hepsini söyleyeceğiz. 
Zengin bir muhitte Anujka'nın gençliği hakkında da pek bir şey bilinmiyor, çünkü kayıtlar eksik. Bazı kaynaklara göre 1838'de Romanya'da zengin bir muhitte dünyaya gelmiş ve 1849'da Avusturya İmparatorluğu'nun Banat Askeri Sınır bölgesindeki Vladimirovac'a taşınmış. Ancak 1836'da doğduğunu iddia etmiş. Pančevo'da özel okula gitmiş. Zengin ailelerin çocukları ile birlikte yaşamış ve daha sonra da babasının evinde yaşamış. Baktığınız Anujka ablamız az kalsın tiki oluyormuş.........HABERİN DEVAMI İÇİN FOTOĞRAFA TIKLAYIN
Genç bir subay yüzünden Baba Anujka'nın genç bir Avusturyalı subay tarafından baştan çıkarıldıktan sonra 20 yaşında bir insan düşmanı olduğu iddia ediliyor. Anlayacağınız bütün bunların nedeni aşk acısı ya da başka şeyler olabilir. Çünkü bu genç subay çok kırmış kalbini. Sonra da başlamış Anujka'nın erkek nefreti. Bundan sonra inzivaya çekilmiş, tıp ve kimyaya ilgi göstermeye başlamış. Beş dil biliyormuş. Daha sonra Pistov veya di Pištonja adında bir toprak sahibiyle evlenmiş ve bunlardan sadece biri sadece yetişkinliğe kadar hayatta kalmış 11 çocuğu olmuş ve hepsi ölmüş. O kadar çocuğu iyi kaldırmış bünyesi helal olsun. Kocası ondan çok daha yaşlı olduğu için 20 yıllık süren evlililerinden sonra ölmüş. Kocasının ölümünden sonra da kimya çalışmalarına devam etmiş Anujka.........HABERİN DEVAMI İÇİN FOTOĞRAFA TIKLAYIN
Askerleri hasta edecek kadar... Anujka, kocası öldükten sonra evinin bir kanadında bir laboratuvarını kurmuş ve 19. yüzyılın sonlarında şifacı ve bitki uzmanı olarak ün kazanmış. Sağlık sorunları için yardım arayan çiftçi eşleri arasında popüler olduğu ve rahat yaşamasını sağlayan saygın bir gelir elde ettiği söyleniyor. Askerleri askerlikten kaçabilecek kadar hasta edecek ilaçlar ve karışımlar üretip, ayrıca 'sihirli su' veya 'aşk iksiri' adını verdiği zehirli karışımları satmış. Sözde 'sihirli su'yu kocası çok kötü davranan kadınlara satmış. Karışımı kadınlar, genellikle sekiz gün sonra ölecek olan kocalarına verirlermiş.........HABERİN DEVAMI İÇİN FOTOĞRAFA TIKLAYIN
Doğa üstü güçleri olduğuna inandılar Anujka'nın 'aşk iksiri' küçük miktarlarda arsenik ve tespit edilmesi zor olan bazı bitki toksinleri içeriyordu. Anujka, bir evlilik sorunu anlatıldığında müvekkiline, "Bu sorun ne kadar ağır?" diye sorarmış, bu da "Kurbanın vücut kütlesi nedir?" anlamına geliyormuş. Hayır o dönemde telefon dinlemeleri falan da yok neden böyle sır perdesi arkasından konuşmuşlar anlayamadım ama olsun. Neyse daha sonra gereken dozu hesaplayabilirmiş. Anujka'nın kurbanları genellikle tahmin edersiniz ki erkekler olup hepsi genellikle genç ve sağlıklıymış. Müvekkilleri davasında 'sihirli suyunun' zehir içerdiğini bilmediklerini, ancak büyü kullanarak insanları öldürmek için bir tür doğaüstü güçleri olduğuna inandıklarını iddia etmişler. Fakat Anujka'nın iksirlerinin 50 ila 150 kişiyi öldürdüğü de bir gerçek.........HABERİN DEVAMI İÇİN FOTOĞRAFA TIKLAYIN
Satış temsilcisi bile vardı Kadın işleri o kadar büyütmüş ki 1920'lerde Anujka'nın kendi 'satış temsilcisi' varmış, bu kişinin işi de; potansiyel müşteriler bulmak ve onları Anujka'nın evine götürmek. Kadın resmen mahalle arasında dedikodu kovalayan teyze gibi kimin ne sorunu var tespit edip "Ablam bi falcı var oraya gidelim" diyen teyzelerin misyonunu iş edinmiş. Öyle demeyin Anujka'nın sihirli suyunun” fiyatı 2.000 ila 10.000 Yugoslav dinarı arasında dalgalanmış.
