Home
06 Ocak 2022 ( 5771 izlenme )
Reklamlar

DOLAR BU TARİHTE PATLAR ÜNLÜ EKONOMİST TARİH VERDİ

DOLAR BU TARİHTE PATLAR ÜNLÜ EKONOMİST TARİH
VERDİ
Zelyut, "Hükümet vatandaş döviz sattı diyor, uzmanlar hayır kamu döviz sattı diyor. Hükümet
doğru diyor diyelim.
Yani vatandaş hükümetin ürünlerine güvendi ve dolar bozduruyor olsun. Bu durumda Lira'ya
geçiyor demektir. Peki o zaman önümüzdeki dönemde kurun artmaması gerek ki Hazine kur
farkını ödemek için yüke girmesin" dedi.
16,80 SEVİYESİNE DİKKAT!
Zelyut şöyle devam etti:
"Yıl sonunu 12 olarak kapatacak kurun ileri tarihli enflasyon/kur hesabına göre %40
enflasyon rakamında Lira'da yaşanacak olası kaybı 4,8 TL olacaktır. Kur ise 12+4,8 = 16,80
rakamına ulaşabilir.
Bu durum ise tam bir kısır döngü yaratarak daha büyük enflasyon rakamlarını getirecek ve
Lira'da kayıpların artarak devam etmesini sağlayacaktır"


Bu köşede iktisadi sorunları anlatmak ve sadece onun bir parçası olmak istemiyoruz. Zira bu
gök kubbe yıkılırsa biz altında kalmayız diye bir düşüncemiz yok. O zaman bize de sorunu
anlatıp, Hazine ve Maliye Bakanlığı'nı ikaz edip, üstüne bir de çözümü ortaya koymak yakışır.
Bakınız kur 18'den 11'e düştü. Peki düştüğü yerde kalacak mı? Bu sorunun cevabı nasıl
düştüğü ile ilgili. Hükümet vatandaş döviz sattı diyor, uzmanlar hayır kamu döviz sattı diyor.
Hükümet doğru diyor diyelim. Yani vatandaş hükümetin ürünlerine güvendi ve dolar
bozduruyor olsun. Bu durumda Lira'ya geçiyor demektir. Peki o zaman önümüzdeki dönemde
kurun artmaması gerek ki Hazine kur farkını ödemek için yüke girmesin. Enflasyon da
artmasın ki vatandaş kur sabit kalsa bile Lira'da %17 faiz alıp zarar etmesin. (Enflasyon 27
olur faiz 17'de kalırsa arada 10 puan fark eksi demektir) Peki enflasyonun artmayacağının
garantisi var mı?
Bu garanti yok. Çünkü kur artışını doğuran mekanizma hem bizim enflasyonumuzun artması
hem de FED faiz politikasına bağlı olarak şekilleniyor. Bunlara ek olarak ben size kurun
enflasyona bağlı olarak yükseleceğini söylersem ne dersiniz?
Geçtiğimiz gün enflasyonun nereye gideceğini gösteren önemli bir veri açıklandı.
Perşembenin gelişi çarşambadan belli oldu.
"Türkİş'in Aralık ayı Açlık ve Yoksulluk Araştırması'na göre Ankara'da yaşayan dört kişilik bir
ailenin gıda için yapması gereken asgari harcama tutarı bir önceki aya göre rekor bir artışla
yüzde 25,75 oranında gerçekleşti."
Türkiye'de gıda fiyatlarındaki artış sanayi ile birlikte enflasyonun ana nedenlerinden. Bu
anormal artışlar neden oluşuyor? Ne yazık ki AKP'nin dışa bağlı ekonomisi içeride çiftçinin
üretim yapmasını engelledi. Dolar bolken Türk köylüsü pahalıya üretiyor diye ezildi, hor
görüldü. Buğdaya ne gerek var Rusya'dan alırız, samanı Bulgaristan'dan, mercimek ve nohutu
dahi Kanada'dan alırız dedik. Dolar bolken ucuzken bu iş başımıza dert olmadı ama kur
yukarı gittikçe ithalat maliyetleri fiyatlara yansıdı.
İş sadece tarımla da bitmiyor. Dönüp sanayiye baktığımızda da aynı tabloyu görüyoruz.
İğneden ipliğe ne üretilecekse Çin ve Almanya'dan gelen yarı mamullere bağlı. Bu bağ, kur 11
olsa bile üretici fiyatlarında %55 gibi yüksek bir rakamı karşımızda sabit bırakıyor.
Sanayide karşımızda fiyat artışları oluşturan tablonun devam edeceğini İmalat Sanayi
Kapasite Kullanım Oranı (KKO) rakamından da anlıyoruz. Merkez Bankası raporuna göre,
"İmalat sanayi genelinde kapasite kullanım oranı (KKO),bir önceki aya göre 0,6 puan artarak
yüzde 78,7 seviyesinde gerçekleşmiştir."
Ekonomide KKO oranı %80'lere yaklaşıyorsa bu aşırı kapasite demektir ve ek yatırımlar
yapılmazsa ekonomide enflasyonist baskıların olacağını gösterir. Ancak bu noktada Türk
sanayisi bu ek yatırımları yapamaz. Bankaların %3035 civarındaki kredi faizleri ile yatırım
nasıl yapılır? O zaman arza bağlı fiyat artışlarının gıda ile birleşerek Türkiye'de enflasyon
seviyesini 2022 yılının ilk çeyreğinde %40 civarına çekeceğini söyleyebiliriz. Kurun son
düşüşünün enflasyonun %6070 olmasını engellediğini, ancak fiyatlar genel seviyesinin
önümüzdeki dönemde de vatandaşı rahatsız edecek düzeyde kalacağını öngörüyoruz.
Özetlersek %40 enflasyon varsayımımız, tarımdaki üretim gücünün azalması ve karşılığında
artan nüfus nedeni ile talebin artışı, sanayide dışa bağın sürmesi ve arz artışlarının kısa
vadede gerçekleşmeyeceği çıkarımlarına bağlıdır.
Bu veriler ışığında yıl sonunu 12 olarak kapatacak kurun ileri tarihli enflasyon/kur hesabına
göre %40 enflasyon rakamında Lira'da yaşanacak olası kaybı 4,8 TL olacaktır. Kur ise 12+4,8
= 16,80 rakamına ulaşabilir.
Bu durum ise tam bir kısır döngü yaratarak daha büyük enflasyon rakamlarını getirecek ve
Lira'da kayıpların artarak devam etmesini sağlayacaktır.
Çözüm nedir?
Çözümü maddeler halinde şöyle sıralayabiliriz:
* Ekonomi yönetimine azalan güveni ve bozulan algıyı düzeltmek için TUİK ve TCMB
verilerinin piyasa gerçeklerine yakın olması sağlanmalıdır.
* Başta Erdoğan olmak üzere AKP yönetimi siyasi bir uzlaşı dili geliştirerek ülkede artmış
tansiyonu düşürmelidir.
* Ülkenin demokratik çizgiden uzaklaştığına dair yapılan yorumları boşa çıkarmak için, dış
yatırımcı güvenini sağlamak adına, geçtiğimiz günlerde iktisadi görüşlerini açıklayan kişilere
karşı açılan soruşturmalardan vazgeçilmesi gereklidir. Polis devletini çağrıştıracak ya da
soruşturmalar, cezalar, karşılıklı misillemeler gibi zora dayalı yöntemlerin çıkmaz sokak
olduğu, bozulmuş güveni daha da bozacağı akıllardan çıkarılmamalıdır.
* Türk tarımı ve sanayisi için yeni bir model belirlemek, ithalatçı sistemden kurtulmak için en

az 1500 delege ile İzmir'de bir kongre düzenlenmelidir. Küçük büyük bütün partiler, dernekler
ve odalar çağrılarak çalışma grupları ile Türkiye'nin yeni ekonomik anayasası yazılmalıdır.
* Yeni ekonomik anayasaya tüm partiler imza koyarak ulusal iktisadi plan olarak iktidar
değişse bile devam ettirileceğine dair garanti verilmelidir.
Anılan önlemler alınırsa kurun kalıcı olarak düşeceğini, ancak alınmazsa 2022 ilk çeyreği
sonrası 17'ye yaklaşacağını değerlendiriyoruz.


Önerilen Videolar

Reklamlar

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Ebru Polat'ın Estetiksiz Halini Görenler Tanımakta Büyük Zorluk Çekti CİN'SEL FANTEZİNİN SONU Ö'LÜM OLDU ! ÇOK KORKUNÇ >>> Bakkal ile Fakir Kadın Hikayesi Elinde çatal, önündeki meyve dolu tabağı bitirmek için uğraşa bu küçük kızı tanıyabildiniz mi? O, 90'lı yıllara damga vurmuş bir isim...