Siyasi kulislerin derin adamı Hakan Aygün Kılıçdaroğlu'nun gizli planını ve seçimden sonra atacağı adımı açıkladı
Gazeteci Hakan Aygün, Flash TV’deki Hakan Aygün'le Analiz programında CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanlığı seçimi için adaylığını ne zaman açıklayacağını ve seçimden sonra atacağı adımı açıkladı...
Gazeteci Hakan Aygün, Flash TV’deki Hakan Aygün'le Analiz programında yine dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
“KILIÇDAROĞLU ADAYLIĞINI NE ZAMAN AÇIKLAR?”
Geçtiğimiz hafta Millet İttifakı’nın adayının CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu olacağını belirten Aygün, Kılıçdaroğlu’nun adaylık açıklama tarihi için “Tamamen seçim tarihine endeksli olacak... ''Seçimin tarihi'' ay ve gün olarak netleştiğinde, ittifak liderleri bir ''ortak karar'' açıklayacak” dedi.
“MERAL AKŞENER’DEN ONAY ALDI”
Kılıçdaroğlu’nun adaylığını Millet ittifakı liderleriyle oturup, aynı anda medyanın önüne çıkarak ilan edeceğini belirten Aygün; “Çünkü, Kemal Bey, Meral Hanım dışında, kimseye adaylığından bahsetmedi... Sadece Meral Hanım'dan onay aldı, ''Ben cumhurbaşkanı adayı olayım, sizi de, icraatın başı yapalım'' dedi... Anlaştılar... Aslında Meral Hanım bu anlaşmayı ağzından kaçırdı, ya da kendi tabanını hazırlamak için ''Ben Başbakanlığa adayım'' diye ilk ''ön ısıtmayı'' yaptı. Emin olun, Kılıçdaroğlu'nun adaylığını da muhtemelen ilk Meral Akşener duyuracaktır...” ifadelerini kullandı.
İşte Hakan Aygün’ün o açıklamaları
şte Hakan Aygün’ün o açıklamaları:
“Yine klasik cümlemle başlayacağım: Ne dediysek o!
İki hafta kadar önce, Davutoğlu'nun Millet İttifakı liderlerini tek tek ziyaretinin perde arkasını açıklamıştım: ''Davutoğlu Hocamızın yine bir 'projesi' geldi... Millet İttifakı içinde, AKP'den daha fazla oy geçişkenliği sağlayabilecek, daha muhafazakar görünümlü bir ittifak içinde ittifak istiyor'' diye...
Neyse aradan dediğim gibi iki hafta geçti, her daim olduğu gibi bizim medya işin aslını yeni yeni sökmeye başladı. Sakalımız yok işte; lafımızı dinletemiyoruz. Ama önünde sonunda da, lafımıza geliyorlar...
Yine en baştan analizimi yapayım. Davutoğlu Hocamızın diğer bazı ''projeleri'' gibi bu projesinin de, hayata geçebilmesi epeyce zor... Çünkü muhafazakar ittifağa, en başta eski parti arkadaşı Babacan'dan destek yok...
Davutoğlu, bir kaç yıl önce ''Gel, ikimiz beraber olalım'' dediğinde bile Davutoğlu'yla birleşmeye yanaşmadı... Nedense hocamızdan huylu... ''Millet ittifakı içinde ayrı ayrı partiler olarak yan yana geliriz, daha fazlası bana uymaz'' havasında...
Yani yazın bir kenara, o işten birşey çıkmaz... İyi tarafı şu, Davutoğlu sayesinde Millet ittifakı bol bol ''fikir jimnastiği'' yapıyor... Seçime kadar vakit doluyor işte... Böyle ''vakit doldurucu aktivitelere'' de gerçekten ihtiyaç var; çünkü erken seçim yok, 2023 seçimine kalan 1.5 yıl kolay kolay geçmez. Meşgale lazım!...
Bu arada bol bol da, Kılıçdaroğlu'nun ''Gandi sabrını'' sınıyorlar tabii de; adamcağız maaşallah taş gibi yerinde duruyor...
Vaktinde İsmet paşa için derlerdi... Geçenlerde kendisine de söyledim... ''İsmet Paşa'nın kafasının içinde hep 9 tilki dolaşırmış, ama kuyruklarını birbirine değmezmiş...''
birbirine değmezmiş...''
Deyim yerindeyse, Kemal Beyin kafasının içinde de 9 tilki değil ama 6+1, toplamda 7 tilki dolaşıyor, hiçbirinin kuyruğunu birbirine değdirmeden, idare etmeye çalışıyor... Gerçekten zor iş; tilkilerin hepsi birbiriyle bir parça dertli, aradaki bağlantıyı Kılıçdaroğlu kuruyor... Siyasi tarihimizde örneği görülmemiş bir durum....
Şimdi hani hep ''ne diyorsak o'' ama; milleti de inandıramıyoruz, lafımıza gelmeleri aylar alıyor ya!
KILIÇDAROĞLU’NUN ADAYLIĞINI AÇIKLAMIŞTIM
Bendeniz, Kemal Beyin ''kesinlikle aday'' olduğunu aylar öncesinden açıkladım... Seçime giderken kabinesini ilan edeceğini, İttifak liderlerine Cumhurbaşkanlığı yardımcılığını vereceğini, bazı bakanlıkları vereceğini; Akşener'e ise cumhurbaşkanı 1. yardımcılığının yaşı sıra ''sanki Başbakanmış'' gibi ''icraatın başı'' yetkilerini vereceğini duyurdum...
Keza cumhurbaşkanı seçilirse, CHP Genel Başkanlığını bırakacağını yazdım...
Böylece ''tarafsız cumhurbaşkanı'' rolüne soyunacağını, ittifakın oluşturacağı kabineye ''abilik'' yapacağını açıkladım... Bunlar fantezi değil; zamanı geldiğinde yine ''Ne diyorsak o'' diyeceğime emin olabilirsiniz... Bu da benim gazetecilik keyfimdir, kimse kusura bakmasın...
Tüm bunları dememe rağmen, sakalım da olmadığından, hala başka bazı ortak aday isimleri ortaya atılıyor... Kılıçdaroğlu'na hala, ''adayınız kim, aday mısınız'' deniliyor... Hatta biraz uyanıklık yapıp, ''yemek tarifi'' gibi ''kafasındaki adayın tarifi'' isteniyor... Kalkıp, kendisini tarif etsin isteniyor...
Kılıçdaroğlu da ''Hala anlamadınız'' mı türünden, ortaya karışık tarifler veriyor... Kılıçdaroğlu'nun son tarifi de şöyle oldu:
Çok popüler bir ismi getirip cumhurbaşkanı seçelim diye bir düşüncemiz yok. Cumhurbaşkanı adayının nitelikleri çok önemli. Adayın siyasetçi olması lazım. Çünkü devlet siyasal bir organ. Siyasal organı iyi tanıyan bir siyasetçi olması lazım”
Yani iş dünyasındandı, sanat dünyasındandı vs.. biri olmaz diyor... ''Nitelikli olması lazım'' diyor, ee, kendisi nitelikli işte...
''Siyasetçi olması lazım'' diyor, ee, kendisi siyasetçi işte...
Kalkıp, kendi doğum yerini doğum tarihini verecek hali yok tabii...
Aslında ''geliyor gelmekte olan'' ve o gelmekte olan da, Millet İttifakı'ndaki en güçlü partisinin genel başkanı... Diğer ittifak ortaklarında da bu yönde hava var zaten de, ''acaba başkası da olabilir mi'' diye ''fikir jimnastiği''de yapacaklar tabii...
Peki bu ''fikir jimnastikleri'' daha ne kadar sürer? Kılıçdaroğlu, kendi adaylığını ne zaman açıklar?
Veya ''Neden şimdiden açıklamıyor'' diye sorulabilir.. Bu soruya yanıt vermekle başlayalım... Yanıt net, Erdoğan niye hala aday olduğunu açıklamıyorsa, Kemal Bey de o yüzden açıklamıyor... Erdoğan, ne zaman açıklayacaksa da, eşzamanlı olarak Kemal Bey de o tarihte açıklayacak....
Tek başına adaylığını da ilan etmeyecek. Millet ittifakı liderleriyle oturup, aynı anda medyanın önüne çıkarak ilan edecekler... Çünkü, Kemal Bey, Meral Hanım dışında, kimseye adaylığından bahsetmedi... Sadece Meral Hanım'dan onay aldı, ''Ben cumhurbaşkanı adayı olayım, sizi de, icraatın başı yapalım'' dedi... Anlaştılar...
Aslında Meral Hanım bu anlaşmayı ağzından kaçırdı, ya da kendi tabanını hazırlamak için ''Ben Başbakanlığa adayım'' diye ilk ''ön ısıtmayı'' yaptı.. Emin olun, Kılıçdaroğlu'nun adaylığını da muhtemelen ilk Meral Akşener duyuracaktır...
Aslında Meral Hanım bu anlaşmayı ağzından kaçırdı, ya da kendi tabanını hazırlamak için ''Ben Başbakanlığa adayım'' diye ilk ''ön ısıtmayı'' yaptı.. Emin olun, Kılıçdaroğlu'nun adaylığını da muhtemelen ilk Meral Akşener duyuracaktır...
Dikkat edin, bugünlerde Millet İttifakı'ndaki 6 partinin, birlikte hazırladıkları ''güçlendirilmiş parlamenter sisteme'' geçiş paketini, ortaklaşa bir basın toplantısıyla açıklamaları bekleniyor... Aynı şekilde ittifakın 6 lideri de, bir araya gelip, ''güçlendirilmiş parlamenter sistem'' paketini açıklayacaklar...
Bu paketten ''Kılıçdaroğlu'nun getirmeye çalıştığı yeni Hükümet modelini'' çok net anlayacağız... Sonrasında, Kılıçdaroğlu adaylığını açıkladığında, ilan ettiği hükümet modeli, bu üzerinde anlaşılan pakete ''tam uyumlu'' olacak...
Biraz lafı uzattığımın farkındayım... Doğal olarak soruyorsunuz; ''Ee, o zaman adaylığın açıklanma tarihi ne olacak?...''
Cevap basit. Tamamen seçim tarihine endeksli olacak... ''Seçimin tarihi'' ay ve gün olarak netleştiğinde, ittifak liderleri bir ''ortak karar'' açıklayacak. Ya ''tek aday'' denilip, Kılıçdaroğlu ilan edilecek... Ya da, Kılıçdaroğlu'nun yanı sıra, ''ittifak içindeki ittifak'' yani Millet ittifakı içindeki muhafazakar blok, ikinci bir aday çıkaracak. Millet ittifakı seçime birden fazla cumhurbaşkanı adayıyla girecek...
CHP'nin şu anki çabası tek ortak aday, muhtemelen de öyle olacak... Ama günler ne getirir şimdilik bilemiyorum. Şahsi kanaatim, kuvvetli olasılık tek ortak aday; yüzde 99 da öyle olacak...
Burada önemli olan ''seçim tarihi''nin belirlenmesi... Ve önümüzde iki senaryo var...
İlki, yeni seçim yasası çıkalırsa ne olacak?
İkincisi, yeni seçim yasası vs. çıkmazsa ne olacak?
İlkinden başlayalım... Hükümet şubat ortasında seçim yasasını getirir, haziran ayına kadar da Meclis'ten geçirirse... Yeni seçim yasasıyla seçime girmek için en az 1 yıl geçmesi gerektiğinden, seçim 2023 haziranında demektir... Bu durumda bu yılın yaz aylarında ''aday kim olacak'' çalışmaları, tarafların masaya oturmalarıyla somutlaşır... Eylül'e kalmaz da kim adaysa ilan edilmiş olur...
Aslında Kılıçdaroğlu erken seçim beklentisini, bu yılın aralık ayına öteledi ya... O tarih Kılıçdaroğlu'nun adaylığını ilan için, ''en son ay'' aslında... Kılıçdaroğlu, ''erken seçim tarihi'' olarak adaylığını ilan edeceği ''en geç tarihi'' ilan etti aslında!...
İkinci olasılığa gelince, zaten içinde anlamlı bir şey olmayacağı anlaşılan seçim yasası hiç çıkmaz.. ''Her an seçim olacak'' gibi bir hayat başlar... O zaman da, adaylıkların açıklanması daha öne çekilebilir... Ama yine büyük olasılık öyle olmaz, 2023 başlarına kalır, 2023 seçimine aylar kala adaylıklar açıklanır...
Kıssadan hisse, bu yılın son ayına kadar ''Kim aday olacak, Kılıçdaroğlu aday olacak mı, Erdoğan ne yapacak'' diye, ''Godot'yu bekler'' gibi bekleyeceğiz...
Dediğim gibi erken seçim olmaz, aralık ayından itibaren de, adaylıkların açıklanmasını bekleriz... Çünkü Erdoğan, önünü göremiyor. Daha kendisinin ne yapacağına bile tam karar veremedi... 3. kez adaylığının önünü açacak bir ''erken seçim numarası'' yapar ama, o zaten Meclis ne karar alsa, yani vaktinde seçim kararı bile alsa, kararı Meclis aldığından ''erken seçim sayılacağı'' için aslında ''teknik'' olarak erken seçim, gerçeğinde ise ''vaktinde seçim'' olur...
Ayrı bir analiz konusu olduğundan burada girmiyorum. Erdoğan'ın tüm hesabı, seçim yasası vs. deyip bir kriz çıkartarak, bir şekilde halkın duygularıyla oynayabileceği, bir ''halk oylaması fırsatı'' yaratmak ve '''1. turda en çok oyu alan cumhurbaşkanlığını kazanır'' şeklinde anayasayı değiştirmek...
Bu yüzden de karşı tarafın ''tek aday çıkarıp, çıkaramayacağını görmek'' istiyor. Çünkü muhalefet tek ortak aday çıkarırsa, 1. turda da şansı yok... Bu çerçevede Millet ittifakı'ndan bir kaç cumhurbaşkanı adayı çıkması için sabah akşam dua ediyor... Umudu da en çok Davutoğlu'nda, biraz da Babacan'da...
Evet, siyaset şu anda tam bir satranç tahtası, adaylar da ''şah'' çekmek, yani adaylıklarını açıklamak için, rakip oyuncu kadar ''kendi vezirleri''ni kolluyor....
Adaylıkların ilanı için aralık ayına kadar sabredin derim... Sonrasında Kılıçdaroğlu ''şah'' çekecek, karşısındaki ''şah'' devrilecek...”