Home
21 Aralık 2020 ( 15457 izlenme )
Reklamlar

Adamın biri kahvehaneye girer sözünü söyler

Adamın biri kahvehaneye girer sözünü söyler

“Millet bana bakın! Size söylüyorum! Tam 30 sene sonra ben bu kahveye gene geleceğim.” der ve çıkar. Kahvedekiler “Adam deli herhalde.” Derler ve fazla önemsemezler.Ve aradan 30 sene geçer.Aynı adam kahveye gene gelir,“Hatırladınız mı beni millet? Size demiştim 30 sene önce ben yine geleceğim diye. İşte geldim” der.
Kahvedekiler tabi ki şaşırır.Adam devam eder; “30 sene sonra gene geleceğim bu kahveye.” der ve gider.Aradan 30 sene daha geçer. Nesil değişmiştir 30 sene önceki insanların çocukları kahvede oturmaktadır.

Adam kahveden içeri girer.

“Bana Bakın
Millet Ben Sizin babalarınıza söyledim, size de söylüyorum 30 sene sonra ben bu kahveye gene gelicem.” der ve çıkar.
Kahve milleti gene bunu takmaz.

Aradan 30 sene geçer ve adam gene gelir.

“Beni hatırladınız mı millet? 30 sene önce tekrar gelicem demiştim, işte geldim ve 30 sene sonra gelip sizin çocuklarınıza da aynı şeyi söyliycem” der ve gider.

Aradan 30 Sene daha geçmiştir
Ve adam Gene Kahveye gelir.
“Bana Bakın Millet Ben sizin dedelerinize söyledim. Babalarınıza söyledim, şimdi size söylüyorum tam 30 sene sonra ben bu kahveye gene gelicem” der ve gider.İçlerinden birisi; “Arkadaşlar bana bu olayı dedem anlatmıştı. Gelin hocaya gidelim, bu adam niye ölmüyor? Nedir bunun hikmeti? diye soralım.” der.

Ve bir hocaya giderler. Hocaya durumu anlatırlar.
Hoca;
“Ben bu gece rüyaya yatayım. Azrail ile konuşayım. Bakayım niye canını almıyor bu adamın, size yarın haber veririm.” der.

Ve gece olunca hoca rüyaya yatar. Rüyasında Azrail ile konuşur.
“Ya Azrail!. Sen bu şahısın canını niye almıyorsun.”
Azrail;
“Zamanında bu adam bir dilek diledi ve dileği kabul oldu, onun için.” der.

Hoca; “Ne diledi Ya Azrail?” diye sorar.

Azrail;
“Allah’ım bana milli piyangodan büyük ikramiye çıkana kadar canımı alma diye diledi” der.

Hoca;
“E Allah istese buna büyük ikramiyeyi çıkartamaz mı?

Azrail;
“Çıkartmasına çıkarır da…

“Şerefsiz bilet almıyor ki…”
Adamın biri kahveye girer ve oyun oynayanlara hitaben:
– “Hop beyler, bir dakika. Hanımından korkanlar ayağa kalksın.” der.
Ani bir gürültü kopar ve bir kişi hariç herkes ayağa kalkar.
Kahvenin tamamı hayretler içinde kalır.
Soruyu soran adam, oturan adama yaklaşır ve:
– “Helal olsun sana be, delikanlı adammışsın. Harbiden sen hanımından korkmaz mısın?” diye sorar.
Adam nefes nefesedir. Heyecanı biraz geçince cevap verir:
– “Yahu kardeşim öyle bir laf ettin ki, dizlerimin bağı çözüldü, ondan kalkamadım.”

Piyangodan büyük ikramiye kazanan köylü Haydar Emmi, sürekli dünyanın çeşitli bölgelerini gezer, dönüşünde de gördüklerini etrafına anlatırmış. Avlanmayı çok seven Haydar Emmi, en son Afrika’da 15 günlük bir safariye katılmış. Dönüşünde köylüler Haydar Emmiyi ayakta karşılamışlar.
Hep bir ağızdan sormuşlar:
– “Anlat bakalım Haydar Emmi nereye gittin? Neler yaptın? Neler gördün?”
– “Afrika’da safari yaptık.”
– “Safari de neymiş?”
– “Çeşit çeşit yaban hayvanı vurduk.”
– “Ya sen ne vurdun?”
– “Zebra vurdum.”
– “Ula zebra da ne?” diye sormuş köylünün biri.


“Bizim eşeği bilir misin?”
– “He bilirim.”
– “Ha işte bizim eşeğin çizgili halidir, pijama giymiş gibi.”
– “Sonra zürafa avladım.”
Aynı köylü yine sormuş:
– “Ula Haydar emmi zürafa da nedir?”
– “Bizim eşeği bilirsin?”
– “He bilirim.”
– “İşte onun ayakları iki metre, boynu iki metre olanı.”
– “Başka?”
– “Gergedan vurdum.”
– “Ula o nedir?”
– “Bizim eşeği bilirsin?”
– “He bilirim.”
– “Ondan üç tanesi birleşmiş, burnunda da bir boynuz olanı.”
– “Başka ne vurdun Haydar emmi?”
– “Piton vurdum.”
– “Piton da nedir ki?”
– “Bizim eşeği bilirsin?”
– “He bilirim.”
– “Eşeğin dalgayı da bilirsin?”
– “He bilirim.”
– “Aha onun dört metre olanı. Ama eşek yok.”

Karı Koca Komik Fıkra
Karı Koca Komik Fıkra Karı koca arabada giderken kadın:– “Seninle güzel bir beraberlik yaşadık. Ama artık ben boşanmak istiyorum…” demiş.Adam sesini çıkarmamış… ama gaza basmış, hızı 120’e çıkarmış.Kadın:– “Neden dersen başkasıyla bir süredir beraberim” demiş.Adam yine ses çıkarmadan hızı 140’a çıkarmış.

Kadın devam etmiş:– “Evi ben istiyorum.”Adam hızı 150 ye çıkarmış…Kadın:

“Ayrıca bütün çekleri, kredi kartlarını ve arabayı da istiyorum…”Ve adam hızı 160’a çıkarmış.Kadın:– “Hiçbir şey söylemeyecek misin? Sen hiçbir şey istemiyor musun?” diye sormuş.Adam hızını 180 çıkarmış ve:– “Hayır!.. Ben ihtiyacım olan her şeye sahibim!..”Kadın şaşırmış ve:– “Öyle mi? Nedir o?” diye sormuş.Adam karşıdaki duvara saatte 180 km hızla çarpmadan önce cevap vermiş;

– “Hava yastığı bende!”

Serçenin bir tanesi bahar günü dalgın dalgın uçuyormuş.

Bir anda fark etmiş ki, bir yolun üstünde uçuyor ve karşıdan da motosikletli bir adam geliyor.

Her ikisi de çarpışmayı engellemek için ellerinden geleni yapmışlar ama nafile…

Serçe “çotaaank” diye kaska çarpıp düşmüş.

Şimdi, motorcu arkadaşımız, Allah’ı var sıkı bir hayvan sever.

Doğal olarak hemen atlamış motordan; koşmuş serçenin yanına.

Serçe baygın yatıyor… Kıyamamış, bırakamamış yolda, almış getirmiş eve.

Eskiden kalma bir de kafesi var evde…

Baygın serçeyi kafesin içine güzelce yerleştirmiş.

Yanına da az biraz su, az biraz ekmek koymuş, vurmuş kafayı yatmış.

Bizim serçe bir müddet sonra ayılmaya başlamış…

Daha tam seçemiyor ortalığı.

Hafif bulanıklık var yani.

Bir bakmış ekmek, su, parmaklıklar

Birden dank etmiş vaziyet:

– “Kahretsin lan! Motorcuyu öldürmüşüz iyi mi?!!!!!!”

Üç birbirinden inatçı arkadaş yolda karşılaşmışlar.

Birbirlerine inatçılıklarından bahsediyorlarmış…

Biri diğerlerine:

– “Ben akşam eve gelince kapıyı 1 defa çalarım açıldı açıldı.

Açılmazsa sabaha kadar kapının önünde yatarım” demiş.

İkincisi:

– “Seninki de inat mı?

Benim dişim ağrıyınca gider hepsini çektiririm.

İnat bu ya!” demiş.

Üçüncüsü lafa girmiş:

– “Sizinkilerde bir şey mi?

Ben evlendiğim ilk gece hanımla kavga ettik, o gün bugündür ayrı yatarız” demiş.

O sırada arkadaşları araya girmiş:

– “O zaman senin kız ve oğlan kimden?”

O da böbürlenerek cevap vermiş:

– “Valla inat bu ya, onu da hiç sormadım” demiş.

Bir Türk ve bir Amerikalı kıyafet almak için alışveriş merkezine eşleri ile birlikte giderler.

Hanımları çok beğendikleri elbiseyi almak için mağazanın birine girerler.

Sonra diğer mağaza, diğer mağaza derken eşlerinden iyice uzaklaşırlar.

Türk ve Amerikalı bir anda eşlerini kaybettiklerini fark ederler.

Beraberce hanımlarını aramaya koyulurlar.

Türk, Amerikalıya sorar:

– “Abi, senin hanım nasıldı?

Tarif et. Rastlarsam bulayım” der.

Amerikalı:

– “Benim eşim 1,80 boylarında, sarışın, mavi gözlü, mini etekli.

Ya seninki nasıldı?” diye cevap verir.

Türk:

– “Abi benimkisini boş ver…

Gel seninkini bulalım.” der.



Önerilen Videolar

Reklamlar

Bunlar da İlginizi Çekebilir

KİMSESİZ... Alime teyze , çoluğu çocuğu evlenip Manisa'dan ayrılınca üç katlı bir binadaki dairesinde , tek başına yaşamaya başlamıştı. Çorum’da mezarlıkta ağlayan gizemli kız olayından sonra yeni vaka! Mezarlıktan gelen çığlık sesleri ürküttü: Ölüler bağırıyor Tahminleri tuttu. Işte yeni tahmin Onunla Dalga Geçiyorlardı, Çünkü Bebek Gibi Görünüyordu Ama 14 Yıl Sonra Herkesi Şok Etti…