Hem Kıbrıs hem de İngiltere vatandaşlığına sahip olan Cansel, Londra'da bir Türk diplomat ile evlenmiş ve evliliğinden Zümrüt Cansel adında bir kızı olmuştur. 1964 yılında Kıbrıs'tan İstanbul'a gezmeye gelen Cansel, Taksim'deki bir mekanda kaçak işçi olarak çalışmaya başladı. Taksim Beyoğlu’nda Parisien Kulübünde çalışmaya başlayan Feri Cansel güzelliğiyle dikkatleri üzerine çekti. Güzelliğiyle yapımcıları büyüleyen Feri Cansel'e oyunculuk teklifleri gelmeye başladı. Cansel Kan ve Gurur filmiyle 1964 yılında film sektörüne adım attı.
Yeşilçam'da erotik filmlerin başrollerinde yer alan Feri Cansel büyük beğeni topladı. Filmlerden kazandığı para ile geçinemeyen Cansel, gazinolarda direk dansı yapmaya başladı. Sert üslubu ve erkeksi tavırları nedeni ile Kasımpaşalı Emmanuelle lakabı takılan Cansel, 1969 yılında Yılmaz Güney'le filmde rol aldı ve ona aşık oldu. Büyük bir aşk yaşayan ikilinin ilişkisi bir anda bitti.
Yeşilçam yıldızı Cansel, bir röportajında 'Çıplak dünyanın her yerinde var. Tamam mı abi? Almanya'da şakır şakır muamele filmleri oynuyor. Soyunmayanlar benden ya da benim gibi soyunan arkadaşlarımdan daha iyi oyuncu mu? Hiçbirimiz teşhir hastası değiliz. Ne var ki, senaryo öyle gerektirdiği, seyirci de öyle istediği için soyunuyoruz.' demişti. Türk sinemasının ilk silikonlu göğüslere sahip olan güzel oyuncusu Feri Cansel birçok ünlünün aksine yaptırdığı estetik operasyonu gazetelerde yayınlatarak ilan eden ilk kişidir.
Aşk acısı ile başa çıkmaya çalışan Cansel, İzmir'de Melih Ük adlı bir adamla tanıştı ve ikili İstanbul'da aynı evde yaşamaya başladı. İkilinin ilişkisi de kısa sürdü. Sahne almak için Bursa'ya gitmeye hazırlana Cansel'in eski sevgilisi Melih Ük kapısına dayandı. Melih Ük, Cansel'in yaptığı işten memnun olmadığı için ikili kavga etmeye başladı. Melih Ük, Feri Cansel'in hayatına o gece son verdi. Feri Cansel 39 yaşında hayata gözlerini yumdu. Feri Cansel'in cenazesi Kıbrıs'a defnedildi.
Yeşilçam'ın güzel yıldızı Feri Cansel'in acı sonu
Feriha Cansel ilk evliliğini Brintanya vatandaşı biriyle yapmış bu evliliğinden ise Zümrüt ismini verdiği kızı dünyaya gelmişti. Britanya vatandaşı olan Cansel'in evliliği bir süre sonra bitince Türk sinemacılarla görüşmeye başlamış ve Türkiye'de kalabilmek için bir apartman görevlisiyle anlaşmalı evlilik yapmıştı.1964’te ilk olarak “Kan ve Gurur” isimli filmdeki küçük rolüyle Yeşilçam’a adımını attı Cansel. Ama figüranlık yaparak kazandığı parayla yaşaması mümkün değildi. Parisien isimli ünlü gece kulübünde içki hostesliği yapmaya başladı. Daha sonra da bu kulüpte striptiz yıldızı olarak çalıştı
1960'lı yıllar ve 1970'li yıllarda günün koşullarına uygun olan piyasa filmlerinde rol alan Cansel, erkeksi tavırları, küfrün eksik olmadığı konuşma tarzı ile "Kasımpaşalı Emmanuelle" olarak lanse edilmişti
Sadri Alışık'la çektiği sinema filmleriyle şöhretini artıran Cansel mesleğinden asla utanmamış aksine erotik film dönemi için de şu cümleleri etmişti:
Her seferinde olduğu gibi bu kez gerçek aşkı bulduğuna inanıyordu Feri. Kızı Zümrüt dahil bir çok arkadaşı Feri Cansel’le Melih Ük’ün birbirini çok sevdiğini ifade ediyordu.
Annem bazı şahsi eşyalarını almak için gelen Melih’le tartışırken ben odamdan çıktım. Annem ağlıyordu. Bir ara içeri girdim. Melih’in elinde silah vardı. Önce şakayla annemi korkuttuğunu sanmıştım. Silah sesleriyle içeri tekrar girdiğimde annemin duvara sürtünerek yere düştüğünü gördüm.. Tekrar silah patladı ve şuursuzca annemin üzerine kapandığımı hatırlıyorum. Bu ara namludan çıkan kurşunlardan biri alnımı sıyırarak geçmişti.”
Cinayetten iki gün sonra Melih Ük, Moda'da yakalandı. Karakolda, Feri'nin kendisini kovmak için silahı eline aldığını bu sırada yaşanan karmaşada silahın ateş aldığını pişman olduğunu söyledi.
