Geçtiğimiz yıllarda bir toplantıda eski Cumhurbaşkanları’ndan Demirel’e ülkenin durumu hakkında ne düşündüğü sorulmuş. Demirel de soruyu yönelten kişiye:”Bak sana bunu bir fıkrayla anlatayım da pazar neşesi olsun” demiş. Demirel’in anlattığı fıkra : Osmanlı döneminde yolsuzlukları ile ünlü Karakuşi adında bir kadı varmış.
Bir gün Karakuşi Kadı, bir fırının önünden geçerken burnuna güzel bir koku gelmiş. Vitrinde güveç içinde nar gibi kızarmış sahibini bekleyen nefis bir ördek var… Karakuşi Kadı, fırıncıya ‘Ben bunu aldım’ demiş. Kadıya itiraz edilir mi? Fırıncı hemen ördeği paket yapıp vermiş. Az sonra ördeğin sahibi gelmiş: ‘Hani bizim ördek?’
Fırıncı boynunu büküp ‘Uçtu’ deyince iş kavgaya dönüşmüş. Kavga sırasında fırıncı, araya giren bir gayrimüslim müşterinin gözünü çıkarınca korkup kaçmaya başlamış
Gayrimüslim de peşinde kovalıyor…Fırıncı ,kaçarken duvardan atlımış ve, bilmeden öteki taraftaki hamile bir kadının üstüne düşmüş. Hamile çocuğunu düşürdüğü için, hamilenin kocası da fırıncının peşine düşmüş. Can havliyle kaçan fırıncı önüne çıkan bir yahudiyi çarpıp devirmiş , Üzeri çamur olan yahudi de kızıp takılmış fırıncının peşine…
Sonunda duruma müdahale eden zaptiyeler hepsini yakalayarak Karakuşi Kadının karşısına çıkarmışlar. Kadı sırayla sormuş… Ördeğin sahibi, ‘Bu adam ördeğimi iç etti’ diye şikayet etmiş. Karakuşi Kadı, fırıncıya sormuş: ‘Ne yaptın bu adamın ördeğini?’ Fırıncı ‘uçtu’ demiş. Kadı, kara kaplı defterini açmış: ‘Ördeğin karşısında tayyar yazılı. Tayyar ‘Uçar’ anlamına gelir. O halde ördeğin uçması suç değil’ diyerek fırıncının beraatına karar vermiş.
Gözü çıkan gayrimüslim vatandaşa sormuş… Onun şikayetine de kara kaplı defterden bir madde bulmuş: ‘Her kim ki, gayrimüslimin İKİ gözünü çıkara, o müslimin TEK gözü çıkarıla…’ Davacı ‘Ne olacak?’ diye sorunca Karakuşi Kadı, ‘Şimdi’ demiş, ‘Fırıncı senin Sağlam kalan öbür gözünü de çıkaracak, biz de onun tek gözünü çıkaracağız.’ Tabii gayrimüslim şikayetinden hemen vazgeçmiş, fırıncı bu davadan da beraat etmiş.
Çocuğunu kaybeden hamilenin kocasına da Karakuşi Kadı, ‘Tamam’ demiş, ‘Karını vereceksin fırıncıya o yerine yeni çocuk koyacak”.. Böyle olunca hamilenin kocası da şikayetini anında geri almış, fırıncı bu davadan da kurtulmuş. Kadı dönmüş Yahudi’ye: ‘Senin şikáyetin ne? Bre?’ Yahudi ellerini açmış, ‘Ne diyeyim kadı efendi’ demiş, ‘Adaletinle bin yaşa sen, e mi !’ Demirel bu fıkrayı anlattıktan sonra kendisini dinleyen topluluğa dönerek, kıssadan hisse: Ananı “öpen” kadı ise, kime şikayet edeceksin?..
Bugün ülkedeki durum bu! Anladınız mı? demiş..