Halsizlik
Akciğer kanserinde çabuk yorulma, sürekli yorgunluk hissi ve halsizlik de atlanmaması gereken, sık görülen belirtiler arasında. Türkiye’de çok yaygın olan demir eksikliği anemisinden mevsimsel şartlara, günlük hayatın yoğun koşuşturmacasından psikolojik sıkıntılara dek birçok nedenden kaynaklanabilen halsizlik günlük hayatı olumsuz etkilemeye başladıysa ve solunum şikayetleri de eşlik ediyorsa akciğer taraması yaptırılmasının ihmal edilmemesi gerekiyor.
Parmaklarda Çomaklaşma
El ve ayak parmaklarının uçlarındaki yumuşak dokunun şişip yuvarlaklaşmasıyla oluşan çomaklaşmanın yavaş ve ağrısız gelişmesi, akciğer kanseri dışı nedenlerden kaynaklandığını gösteriyor. Ancak hızlı ve ağrılı gerçekleşmesi, akciğer kanseri belirtileri arasında yer alıyor.
Vücut Ağrısı
Ülkemizde özellikle sırt ve omuz ağrısı şikayetlerine sıkça rastlanırken, masa başı çalışanlar bunu çoğunlukla duruş bozukluğu ve uzun saatler bilgisayar başında çalışmanın yol açtığı bir sorun olarak değerlendirebiliyor. Oysa akciğer kanserinin yayılması durumunda sırt ağrısı, omuz ağrısı, kürek kemiği ağrısı, kol, bacak ağrısı ya da beyne sıçramışsa şiddetli baş ağrısı önemli belirtiler olarak kendini gösteriyor. Boyunda ve köprücük kemiğinin üzerindeki bezelerde büyüme ise, özellikle akciğer kanserine işaret ediyor.
Sık Tekrarlayan Enfeksiyon
Bronşit ve zatürre gibi solunum yolu enfeksiyonlarının sık tekrarlaması ve iyileşmemesi de akciğer kanserinin belirtilerinden. Özellikle 15 yıldan daha uzun süre günde bir paket sigara içen ya da sigarayı bırakmasının üzerinden 15 yıl geçmemiş olan kişilerde mutlaka yılda bir kez tarama öneriliyor.
Bilimsel çalışmalar; 55-74 yaş arasındaki yoğun sigara içme öyküsü olan kişilerde düşük doz akciğer tomografisi ile akciğer kanserini erken saptamanın mümkün olduğunu ortaya koyuyor.
Birinci evre denilen erken evrede tedavi ile başarı oranı yüzde 80-90’ı bulabilirken, uzun yıllar sigara içmiş kişilerin hiçbir şikayetleri bulunmasa da düzenli kontrole gitmeleri şart.
Göz Kapağında Düşme
Göz kapağında düşme ve göz bebeğinde küçülme ile yüzün aynı tarafında terleme olmaması da akciğer kanserine işaret edebiliyor. Bu durum tıpta Horner sendromu olarak isimlendiriliyor.
Eğer bu belirtilerden birine ya da birkaçına sahipseniz vakit geçirmeden bir göğüs hastalıkları uzmanına başvurun. Bu belirtilerin başka rahatsızlıkların göstergesi olabilir, mutlaka akciğer kanseri anlamına gelmeyebilir, ancak altında yatan nedenin araştırılması ve tedavi edilmesi gerekir.
Hekiminiz akciğer kanserinden şüphelenirse ileri tetkik yöntemleriyle tanı koyacaktır. Akciğer kanserinin erken evrede teşhisi ile tedavi şansının yüzde 85-90’dır.
Akciğer Kanseri Riskini Azaltmak
Sigara, puro, pipo (tütün) içimi akciğer kanserinin bugün ispatlanmış en önemli risk faktörü.
Otuz yıl süreyle günde 1 paket sigara içenlerde, içmeyenlere göre risk 20 kat fazla. Sigaraya başlama yaşı 20’nin altında olanlarda, kendileri içmediği halde sigara dumanına maruz kalan pasif içicilerde ve pipo, puro içicilerinde de risk yükseliyor. Sigarayı bıraktıktan 5 yıl sonra risk azalsa da, tamamen bitmiyor.
Ayrıca hava kirliliği, önceden akciğer hastalığı olması, ailesinde akciğer kanseri olması riski arttırıyor.
Tanı Yöntemleri
Tanı için pek çok yöntem kullanılıyor. Bu kanser, yakın bölgelerdeki lenf düğümlerine veya başka organlara yayılmadan önce nadiren belirti verdiğinden hastaların sadece yüzde 15 kadarına erken dönemde tanı konulabiliyor. Erken tanı, çoğu zaman tesadüfen, başka bir hastalık nedeniyle yapılan incelemeler sırasında ortaya çıkıyor.
Günümüzde akciğer kanserinin tanısında kullanılan kimi yöntemler aşağıdaki gibidir:
Radyolojik incelemeler (Akciğer grafisi, Bilgisayarlı Tomografi, Manyetik Rezonans Görüntüleme, PET/CT) ek olarak balgam örneği incelemesi,
Bronşların endoskopik olarak değerlendirilmesi (bronkoskopi),
Bronkoskopik veya göğüs duvarından yapılan biyopsi,
Mediastendeki lenf bezlerinin değerlendirilmesi için mediastinoskopi ve video yardımlı torakoskopik cerrahi.
Genellikle Şöyle Bir Sıralama İzleniyor
Şikayetleri üzerine veya genel sağlık taraması gibi başka nedenlerle hekimle başvuran hastalarda, muayene neticesinde elde edilen bulgulara göre veya tarama kapsamında çekilebilen akciğer röntgeni ile BT neticesinde saptanan kitlelere nasıl yaklaşılacağı tespit edilerek biyopsi işlemi planlanıyor.
Hastaya bronkoskopi uygulanarak, akciğer biyopsisi yapılıyor. Bronskopi; ince bükülebilir bir tüple akciğerine ulaşılıp iğneyle parça alınıyor.
Kanser tanısı bu biyopsi örneğinin patolojik incelemesi sonucunda kesinleşiyor. Kanser tanısının konmasının ardından hastalığın yaygınlığının tespitinde PET/CT gibi yöntemler kullanılabiliyor.
Tedavi Yöntemleri
Akciğer kanserlerinde tedavinin belirlenmesinde en önemli faktörler kanserin tipi ve evresi. Uygun hastalarda cerrahi yöntemlerle kanserin bulunduğu akciğer veya akciğer bölümü çıkartılabiliyor. Cerrahi için elverişli olmadığı düşünülen hastalarda ise kemoterapi uygulanabilmekte.
Bunların yanı sıra akıllı ilaçlar ve immünoterapi gibi yeni tedaviler de kanser hücrelerinin belirli özelliklere sahip olması durumunda kullanılabilir kimi yeni tedavi yöntemleri arasında.
Akciğer Kanserinden Korunma Yolları
Sigara ve alkol gibi kanser yapıcı maddelerden uzak durmak,
Pozitif düşünmek ve stresten uzak durmak,
Radyasyondan kaçınmak,
Katran, benzin, boya maddeleri, asbest vb. maddelerin solunmamasına dikkat etmek,
Hava kirliliğinden uzak durmak,
Sağlıklı beslenme düzenini korumak.