Home
29 Ocak 2022 ( 448 izlenme )
Reklamlar

Erdoğan Bu Sözlerle Uyardı.. Sosyal Medya Kullanıcıları Dikkat

Cumhurbaşkanı Erdoğan, medyada doğru Türkçe kullanımının ödül töreninde yaptığı açıklamada sosyal medyada kullanılan dile değindi. Erdoğan, sosyal medyadaki dilin Türkçe için felaket habercisi olduğunu vurguladı.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi, dün akşam saatlerinde Yunus Emre Yılı Görsel ve İşitsel Medyada Doğru Türkçe Kullanımı Ödül Töreni’ne ev sahipliği yaptı. Törende açıklama yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, medyanın, Türk dilinin korunmasının ve doğru şekilde yeni nesillere aktarılmasının ana mecrası olduğunu vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, açıklamalarının devamında Türkçe kullanımında kelime dağarcığının darlaştığı konusuna değinerek sosyal medyadaki dil kullanımı hakkında konuştu. Erdoğan, sosyal medyada kullanılan dilin Türkçe için tam bir felaket habercisi olduğunu, meselenin ciddiye alınması gerektiğini ifade etti. Cumhurbaşkanı’nın açıklamaları şu şekildeydi:Aleni, bariz, aşikar, ayan, bedihi, vazıh, sarih, münhal, üryan, berrak kelimeleri yerine günümüzde sadece 'açık' kelimesini kullanmaya mahkum olmamız başka nasıl izah edilebilir? Maalesef bunun gibi yüzlerce misal vermek mümkündür. Hele sosyal medya denen mecralarda kullanılan dil, Türkçemiz için tam bir felaket habercisidir. Bu meseleyi ciddiyetle ele almazsak fikri muhtevamızın kısırlaşma tehlikesiyle karşı karşıya kalacağını üzülerek ifade etmek isterim.”

“1930’lu yıllarda dilde sadeleştirme, tefrit derecesinde sonuçlara neden oldu”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1930’lu yıllara gelindiğinde dilde sadeleştirme faaliyetlerinin tefrit derecesinde neticelerin doğmasına neden olduğunu da ifade ederek şu açıklamalarda bulundu:



Güya Türkçemizi yabancı kelimelerden arındırma bahanesiyle asırlardır benliğimize şekil veren nice kelime dilimizden dışlandı, hor görüldü. Bunların yerine konmak istenen tatsız, tuzsuz, renksiz, ahenksiz yüzlerce kelimeyle kadim medeniyetimiz kesintiye uğratılmaya çalışıldı. Asırlar boyunca dilimizin musiki kudreti kazanması, kelimelerimizin birer name güzelliği alması için verilen emekler yok edilmek istendi. Hayali kurulan şey aslında devletimizin müesseselerinden de milletimizin gönlünden de ecdadın bütün izlerini silmekti.

Lisanımızı tehdit eden diğer bir unsur ise tabelalarda, yazışmalarda ve konuşmalarda yabancı kelime kullanma hastalığıdır. Bu salgın da 1930'larda başlayan dilde tasfiye hareketinin menfi neticelerinden biridir. Türkçemizi kısırlaştırma çabaları aynı zamanda onu Avrupai dillerin istilasına da müsait hale getirmiştir. Dilimiz adeta müstevlilerin istilası altında.

Çağdaşlıklarını ve ilericiliklerini ortaya koydukları fikirlerle, eserlerle, ürünlerle değil de kullandıkları yabancı kavramlarla göstermeye çalışanların zavallı hallerini acı bir gülümsemeyle takip ediyoruz. Halbuki Türkçemizi korumak, geliştirmek ve zenginleştirmek için verdiğimiz mücadele esasında bir milli mücadeledir, bir beka mücadelesidir. İnşallah diğer mücadelelerimiz gibi dilimizi koruma gayretimizi de başarıyla neticelendireceğiz. Bu konuda takip edeceğimiz yol, Yunus Emre'nin yoludur.”


Önerilen Videolar

Reklamlar

Bunlar da İlginizi Çekebilir

BOZUK DİŞLERİ ESKİ HALİNE GETİRİYOR.... Vayy be tam babası olmuş bu! >> Bu kadın defnedilemez... Kapıdaki yeni düşman