Bir zamanlar bir adamın hanımı genç yaşta vefat etti. Adam çok sevdiği hayat arkadaşının yasını belli bir süre tuttu. Ama hem akrabalarının hem de arkadaşlarının ona söylediği şey aynıydı: Tek başına hayata devam edemezsin; hem bak, küçük bir çocuğun evde bekliyor, ona bakacak bir anneye ihtiyaç var. Böylece adam yeniden evlendi. Evlendiği kadın çok iyi niyetli, şefkatli bir insandı.
Ama kadın adamın ilk eşinden olan küçük oğluna kendisini bir türlü sevdiremiyordu. Annesinin hatıralarıyla dolu çocuk, üvey annenin bütün çabalarını boşa çıkarıyor, kalbini ona açmıyordu. Yeni anne ona türlü türlü hediyeler alıyor, ama çocuk hediyelerin hepsini ya parçalıyor ya da sokağa atıyordu. Kadın sevgi ve şefkat sözleriyle kendisine yaklaşmaya çalışıyor, gelgelelim çocuk ya oradan kaçıyor veya kadına bağırıyor, kötü sözler söyleyerek üvey annesinin kalbini kırıyordu....
Kadın çaresiz kalmıştı. Sonunda o civarda yaşayan ve hikmetiyle meşhur bir âlime gidip durumunu arzetti. ÂIim onun anlattıklarını dinledi ve:
“Senin müşkilini halledebiliriz” dedi. “Bunun için özel bir büyü yapmak gerekiyor. Bu büyü için de bana bizzat kendi ellerinle bir aslandan kopardığın üç tüy getirmen lâzım. O zaman büyüyü yapabiliriz, sen de istediğin şeye kavuşur, üvey çocuğunun seni sevmesini sağlayabilirsin.”
Kadın zorlu bir görevle karşı karşıyaydı. Aslan gibi vahşi ve saldırgan bir hayvandan üç tüy koparmak! Bu zor işi nasıl gerçekleştirebileceğini düşündü kadın. Sonunda bir plan yaptı…
DEVAMI İÇİN DİĞER SAYFAYA GEÇİNİZ...