Koronavirüs pandemisinin henüz adı duyulmamışken ünlü astrolog Dinçer Güner, katıldığı bir televizyon programında global bir salgın krizinden söz etmişti. Koronavirüs pandemisini bilmesiyle dikkatlerin üzerine çekildiği astrolog, bu kez de 2022 yılına ilişkin tahminlerde bulundu. 2022 yılının insanlık için zor bir yıl olacağını dile getiren astrolog, öngörüleriyle herkesi şaşırttı.
Koronavirüs pandemisinin öncesinde global bir salgın krizinin kapıda olduğundan söz eden astrolog Dinçer Güner armagan çağlayan “Zor ama Sor” programına konuk oldu. Armağan Çağlayan’ın kendisine yönelttiği iki grup soru arasından seçim yapan Güner, 2022 yılına ilişkin astrolog tahminlerini yaptı.
2022 yılının zor bir yıl olduğundan söz eden Güner, “2022 gerçekten zor geçecek. Ama bunu sağlık veya pandemi açısından söylemiyorum. 2022 artık ekonomik açıdan çok zor bir sene. Gıda, gıdaya ulaşmak, ekonomi, finans, çok zor.Pandemi varken herkes çalışıyordu. Ama şimdi aşılarla bir şekilde üstesinden gelinmeye başlandı, varyantların gücü düşmeye başladı o oldu bu oldu ama şimdi insanlar hasta olmayacaklar ama işsiz kalacaklar.” diye konuştu.
2022 yılıyla ilgili korkunç kehanetler
Habertürk TV’de Fatih Altaylı’nın sunumuyla ekrana gelen Fatih Altaylı İle Tek Tek programına ünlü astrologlar Dinçer Güner, Öner Döşer ve Hande Kazanaova konuk oldu.
Ünlü astrologlar Öner Döşer ve Dinçer Güner, Habertürk TV’de yayınlanan Fatih Altaylı İle Teke Tek programına çıktılar. Koronavirüs salgının dünyayı etkisi altına alacağını ön gören astrologlar bu sefer de ekonomi konusundaki korkutan tahminleriyle bir kez daha gündeme geldi.
Ekonomik krizin kapıda olduğunu ifade eden Döşer, “Çalıştığım astroloji haritalarından 1929 Büyük Buhranı'nı aratmayacak dünya çapında ekonomik bir krize doğru sürüklendiğimizi söyleyebilirim. Bunu 2022'de anlayacağız ama esas zorluk 20232024'te olacak" ifadelerini kullandı.
“EKONOMİK BUHRAN SENESİ OLACAK”
"2022 ekonomik bir buhran senesi olacak" diyen Dinçer Güner, "Ayrıca 2001, 2002 ve 2003'te yaşadıklarımızın aynısı olacak. Ama sonra toparlanma olacak. Tüm dünyada gıdaya ulaşmada zorluk yaşanacak" şeklinde konuştu. Dinçer Güner dünyayı 2022 yılında bir kıtlığın beklediğini söyledi.
2022 senesinde ABD'de ve Çin dahil bir çok ülke büyük ekonomik buhran yaşayacak. ABD'de Kasım 2021'den itibaren 6 ay boyunca ABD Başkanı Joe Biden ile ilgili sırlar ortaya çıkacak, sağlık sorunları başlayacak ve çok sıkıntılı bir dönem yaşanacak.
Tutmayan kehanetler
Geçen yıl sonunda gazetelerde yayımlanan astroloji yorumlarında tutmuş gibi görünenler, ya herkesin tahmin edebileceği türden “kehanetler” (örneğin “Aşı çalışmaları sürecek”) veya sıkça başvurulan son derece genel ifadelerdi (örneğin “Yeni oluşumlar yükselişe geçecek”). Belirli ve net bir şekilde ortaya konan tek bir “kehanet” bile tutmadı..
Örneğin Posta gazetesinde ve kendi internet sitesinde astrolojik yorumlar yapan Öner Döşer, 2021 yılı için “askeri başarılar” öngörmüş ve şöyle yazmıştı:
…Askeri konuların vurgu kazanacağını, askeri gücümüzün hayli iyi olacağını ve TSK’nın başarılı bir profil çizeceğini de göstermekte. Güneş’in 10. ev girişindeki güçlü konumu, ülkemiz yöneticilerinin (Cumhurbaşkanı başta olmak üzere) kendisini güçlü ifade edeceğini, etkin bir dış imaj çizeceğini ve sözünü dinleteceğini göstermekte. Merkür’ün yanık olması, ticaretle uğraşanların zorlanacağını göstermekte. Jüpiter ve Satürn’ün 11. evde kavuşumda olması, Meclis’te değişikliklere ve akabinde önemli kararların çıkmasına, hukuk ve anayasa konularında bazı değişikliklere, Cumhurbaşkanının danışmanlarında değişiklikler olacağına, hazine imkânlarının sınırlı olacağına ya da çok kontrollü gidileceğine işaret ediyor olabilir.
Can Aydoğmuş’un 2021 kehaneti: “Türkiye toprakları kesinlikle genişleyecek”
Ünlü astrologlardan Can Aydoğmuş ise şunları yazmıştı:
2021 şubat ayında ya da en geç mart ayında borsanın yükselişe geçeceği görünüyor. Özellikle 25 ve 26 Şubat tarihlerinde etki başladığı için bir 25 gün öncesi ya da 25 sonrasında kendisini gösterir. Sonrasında ne kadar süre yükseliş devam edeceği ya da tekrar ne zaman düşeceği ile ilgili bir şey yazmayacağım. Lakin %100 emin olmamak ile birlikte, 2021 nisan ayının ilk haftası borsanın ve ekonominin düşüşe geçebileceğini düşünüyorum.
Türkiye denizden veya topraktan petrolü veya yeraltı madenlerini çıkartacak ya da başkasına çıkarttırıp hak alacak. 2021 yılının ilk yarısı Türkiye’nin her anlamda yeni yönetimler ve yeni oluşumların yükselişe geçtiği eskiye dair çok sayıda şeyin bitişe geçtiği bir dönem olacak. 2021 mayıs sonrası ekonomik olarak Türkiye’nin tekrar çok tatsız bir süreç yaşayacağını ve bu sürecin tam olarak değişimler ile birlikte yeni oluşum ve düzenlemeler sonrasında aynı zamanda ileride gelecek yeni kaynak, sınır genişlemesi, yeni kazanç alanları ve yönetimler ile 2023 ocak sonrasında, 2023 mayıs ve sonrasında tam olarak meyvelerini vermeye başlayacağını söyleyebilirim.
Dinçer Güner’in 2021 kehaneti: “2020 kadar zor bir yıl olmayacak”
Bir başka popüler astrolog Dinçer Güner, Habertürk ekranlarında şunları söylemişti:
Türkiye’deki erken seçim konuşmaları özellikle mart, mayıs ve haziran aylarında yapılabilir. 2021 senesinde vergi adına reformlar gerçekleşebilir. Vergi ile ilgili sert kurallar alınabilir. Hem vergi hem borsa alanında kurallar değişebilir. 2021, 2020 yılı kadar zor olmayacak. Ama eğer ki meydana gelebilecek değişikliklerden korkuyorsanız sizin için zordur. Ocak, şubat, haziran ve kasım ayları 2021’e damgasını vuracak tarihler olacak. Gündemimizde aşı savaşları olacak. Aşı ile ilgili sürekli çalışmaların yapılacağı bir sene olacak.
Hande Kazanova’dan 2021 kehaneti: “Depremler artacak”
Hande Kazanova ise Posta gazetesindeki köşesinde 2021 yılı için şunları söylemişti:
Türkiye’miz açısından bakacak olursak, bu yıl gerçekten bizler için önemli olacak. Ocak 2021’den sonra toplumda büyük bir farkındalık artışı bekleyebiliriz. Teknolojiye ve bilime yatırımlar hızlanabilir. Dijital sektörde doğru adımlar atılabilir. Şubat itibarıyla ticaret hayatımızda olumsuzluklar, devlet gelirlerinde azalmalar, borsa ve finans sektöründe zorlanmalar görülebilir. Ekonomik daralmaların yüksek olacağı bu yıl işsizlikte artışlar yüksek görünüyor. 8. evimizde başlayan döngü dış borçlanma, ödemeler dengesinde, yabancı ülkelerle finansal ilişkilerde değişmesi ve dönüşmesi gerekenleri karşımıza getirecek. Ekonomik yönden daralmalar, alınacak tedbirler, meclis ve bakanlıklarda önemli değişimleri, bu yönlerde atılması gereken önemli kararları karşımıza çıkaracak. SatürnUranüs ikilisi devrede olduğunda geçmiş yıllara baktığımızda hem ekonomik hem de fiziki olarak depremlerin arttığını görüyoruz.
Zeynep Turan’dan 2021 kehaneti: “COVID19’dan kurtulacağız”
Zeynep Turan da Sabah gazetesinde şu yorumları yapmıştı:
Ülkemizi her anlamda farklı bir süreç bekliyor. Mavi Vatanımız, özellikle de Akdeniz kıyılarımızda hareketli süreçlerin başlangıcının ayak sesleri duyulacak. En önemlisi ise alışkanlıklarını baştan aşağıya değiştiren 2020 gibi bir yıldan çıkıp 2021’de var olmayı başaran ve eski metotlardan kurtulan bir Türkiye’ye şahitlik edeceğiz. Küresel anlamda bir farkındalık başlayacak. 32 yıldır ülkemizin önemli gündemlerinden birisi olan GAP (Güneydoğu Anadolu Projesi) yeniden yüksek sesle konuşulmaya başlanacak. Akdeniz’de ortaya çıkabilecek ani olaylara ve ülkemizin keskin çıkışlarına yine tek yürek olup cevap vereceğiz. Özellikle de ulus üstü kurumların yapılarını sorgularken yıkılışlarına da şahit olacağız.
COVID19’dan kurtulacağız ama uzaktan eğitimden kurtulamayacağız. Bu konuda köklü yaptırımların geldiğine de şahitlik edeceğiz. Eğitim kurumları sanal eğitim modellerine kendilerini adapte etmeye çalışacak. Ülkemizde devlet okulları özel okullara göre bu sisteme daha kolay adapte olacak. Eğitimde tercihli bir dönem başlayabilir yani uzaktan mı, yüz yüze mi şeklinde. Yakından eğitim ise gittikçe önemsizleşecek. 2021 yılının en enteresan getirisi ise özellikle de sağlık bölümlerinin puanları düşerken kimya ve biyoloji bölümlerine olan ilgi artacak.
Onlar da bilemedi.
Şebnem Ekşib: “Dış ve iç borcun Rahu gezegenine göre ayarlanması gerek”
Şebnem Ekşib ise “Türkiye’nin ise en büyük sorunu bence ekonomi… Astrolojik haritada dış borç açıklarıyla ilgili bölge, bizim Rahu dediğimiz gezegen tarafından tetikleniyor. Dış borç ve iç borç dengelerinin çok iyi ayarlanması gerekiyor. Enflasyonla mücadelede bazı sıkıntılar yaşanabilir. Daha çok ekonomik etkiler aktif görünüyor. 2021’de erken seçim olma ihtimalini zayıf görüyorum. Sağlık açısından marta kadar virüsle ilgili hassasiyetin devam etme ihtimali var” demişti.
Özetle, astrologların muğlak ifadeler dışındaki tahminlerin hiçbiri tutmadı. Türkiye’nin toprakları genişleyip askeri başarılar elde edilmedi. Sınır güvenliği ele alınacaksa 2021’de Suriyeli ve Afgan mülteci akınlarını konuştuk. “Borsa yükselişe geçecek” denilen aylarda Türkiye’de borsa yaklaşık 6% değer kaybetti. GAP “yüksek sesle” gündeme gelmedi.
Enflasyonun, vergilerin ve işsizliğin artacağını öngörmek içinse gökyüzüne değil, günlük haberlere bakmak yeterliydi. Bu astrolojik kehanetlerde, ekonomik verilerde olmayan hiçbir bilgi yoktu.
Fatih Altaylı, Habertürk’teki programında her yıl sonunda astrologları konuk ediyor.
Çağrı Mert Bakırcı: “Astroloji bir sahtebilimdir”
Bilimin astrolojiyi nasıl değerlendirdiğini sorduğumuzda Evrim Ağacı’ndan Çağrı Mert Bakırcı şunları söyledi:
Bugüne kadar yaşamış hiçbir astrolog (günümüzde piyasada yer alanlar da dâhil), herhangi birinin burçlarla veya astrolojiyle ilişkili olduğunu iddia ettikleri herhangi bir özelliğini, istikrarlı bir şekilde öngörebildiğini ispatlayamamıştır. Astroloji, objektif bir yöntemi olan bir sistem olmadığı gibi, subjektif sözdeyöntemlerinin de başarısız olduğu tartışmasız bir şekilde bilinmektedir.
Dikkat çekilmesi gereken gerçek şudur: Astrolojinin iddiaları, test edilemez değildir. Yani bir simülasyonda yaşıyor olduğumuz gibi bir iddia, test edilemez olması bakımından bilimdışı görülebilir. Gök cisimlerinin insan davranışlarını ve karakteristiklerini etkilediği iddiası ise test edilebilirdir. Bu iddia binlerce kez, farklı açılardan test edilmiş ve kesin bir şekilde çürütülmüştür. Dolayısıyla astrolojiye inanmak ile futbol maçlarının sonucunu bilebildiğini iddia edenlere inanmak arasında pek bir fark yoktur. Hatta ikincisinde, en azından oyuncu performansı gibi faktörlerle eğitimli bir tahminde bulunma ihtimali biraz daha yüksektir. Gök cisimlerininse insanlar üzerinde hiçbir psikolojik veya fiziksel etkisi olmadığı net bir şekilde bilinmektedir.
Çağrı Mert Bakırcı
“Astrologların psikolojik teknikleri, istatistiki numaraları iyi biliniyor”
Benzer şekilde, astrologların sizin özelliklerinizi biliyormuş gibi yapabilmelerini sağlayan bütün psikolojik teknikler, istatistiki numaralar ve iletişim yöntemleri net bir şekilde çalışılmıştır ve tüm detaylarıyla bilinmektedir. Astrolog olmak için, astrolojiden anlamaya gerek yoktur; sadece bu pazarlama tekniklerini öğrenmeniz yeterlidir. Örneğin astrolog kehanetlerinin tutmadığı yüzlerce vaka “Herhalde yani, ne bekliyorduk ki?” diyerek görmezden gelinmektedir. Uydurdukları onlarca iddiadan bir veya birkaçı tamamen istatistiki nedenlerle tuttuğunda ise, hem “Ben demiştim” diyerek bunlar yeniden gündeme getirilmekte, hem de beklentinin aksi yönde bir sonuç çıktığı için toplum ve sosyal medya tarafından popülarize edilmektedir. Bu, klasik bir algıda seçicilik örneğidir. Tüm iddiaların ve sonuçlarının çetelesi bağımsız bir şekilde tutulduğunda ve astrologlar, her bir tahmininden (yani tutmayanlardan da) mesul tutulduğunda, hiçbir astroloğun herhangi bir diğer insandan daha başarılı bir tahmin yeteneği olmadığı ortaya çıkmaktadır.
“İspatlayabileceğine inanan varsa bilim meydanı orada”
“Eğer bilimsel standartlarda, örneğin çift kör yöntemiyle, kontrollü bir deney şartları altında astrolojik yeteneklerinin/bilgilerinin geçerli olduğunu ispatlayabileceğine inanan varsa, bilim meydanı oradadır ve herkese açıktır” diyen Bakırcı, böyle bir ispatın yapılmasının bilim dünyası için heyecan verici olacağının; fakat bugüne kadar buna yeltenen herkesin başarısız olduğunun ve bu nedenle astrolojinin bir bilim değil, bir sahtebilim olduğunun altını çizdi:
Astroloji, sahte bir iddia yoluyla insanların zamanını kaybetmesine ve paralarının el değiştirmesine neden olmaktadır. Bu türden olan diğer uygulamalar (örneğin saadet zincirleri veya sahte olduğu objektif olarak gösterilebilir olan vaatlerle insanları kandıranlar) hakkında derhal hukuki süreç başlatılırken, astrolojinin günümüzde “hobi” olarak görülmesi, toplumun ve hukuki mekanizmaların astroloji konusundaki bilişsel kopukluğunu ve bilinçsizliğini yansıtmaktadır.