Vaktinde zamanında evlenme yaşı gelmiş bir genç adam varmış. Ailesi ona kız bulmaya çalışıyor ama oğlan gösterilen kızların hiç birini beğenmiyor ‘’benim alacağım kız çok çok güzel olmalı’’ diyormuş. Aylar yıllar geçiyor oğlan evleneceği kızı bulamadığı için evlenmiyormuş. Ailesi buna çok üzülüyormuş bir gün kapı çalınmış oğlan kapıyı açmış ki dünyalar güzeli bir kız dileniyor elini açmış ‘Allah rızası için bir parça ekmek verin’’ diyormuş oğlan hemen annesini… DEVAMINI OKU >>>>
Annesi ‘’şaşırdın mı sen oğul dilenci kızı sana eş olur mu? demiş. Ne söylediyse oğlanı kararından vaz geçirememiş. Eh oğul sen istedin inşallah pişman olmazsın hayırlısı olsun demiş. Kızın yaşadığı yeri öğrenmişler, düyür (dünür)gitmişler, kızın annesi şaşırmış memleketin hem zengin
hem belli bir ailesi kızını istiyor. Olmaz diyemez olur demiş. Ama kızına tenbih etmiş bak kızım hiç alışık olmadığın bir yaşam süreceksin sen buna dayana bilecek misin demiş kız aman anacığım giydiğim sırtımda ekmeğim önümde rahat ederim demiş. Evlilik hazırlıkları başlamış kırk gün kırk gece düğün yapılmış dilenci kızı konağın gelini olmuş. Oğlan istediği gibi güzel bir kadınla evlendiği için kesenin ağzını açmış, her gün hediyeler giyecekler yiyeceklerle elleri dolu geliyormuş.
Aradan birkaç ay geçmiş kız sararıp solmaya başlamış kocasının getirdiği hiçbir şey onu mutlu etmiyormuş ama belli etmemeye çalışıyormuş sofradan erken kalkıyor yukarıya çıkıp odasına kapanıyormuş oğlan kızdaki bu durgunluğun nedenini bulmaya karar vermiş. Bir gün yine sofradan kız kalkmış odasına çekilmiş, oğlan arkasından gizlice çıkmış pencerenin aralık perdesinden kızı izlemiş. Birde ne görsün kız elindeki
bir lokma ekmeği beş altı parçaya bölmüş, her parçasını bir köşeye koymuş, eski kıyafetini giyinmiş, eteğini beline dolamış. Ekmek parçasını koyduğu yerde duruyor ‘’Allah rızası için bacıııııı’’ diyor, ekmek parçasını ağzına atıyor, çok mutlu oluyor. Diğer ekmek parçasını koyduğu yere gidip aynı şeyleri söyleyip ekmekleri yiyormuş son ekmek parçasını yemiş elini midesinin üzerine koyup oh çok şükür karnım doydu demiş. Hemen kıyafetini değiştirip kapıya yönelmiş kocası hiç bozuntuya vermemiş. Bir kaç gün sonra karınsa bak karıcığım bir dolu elbisen var artık şu eskileri atalım demiş kız hemen diklenmiş yok demiş, oğlan o zaman gördüğünü söylemiş.
Kız başını sallamış ‘’ben yoluma sen yoluna, zaten ben bu hayata alışamadım’’ demiş. Eski giysilerini giymiş hoplaya zıplaya anasının evini yolunu tutmuş oğlan pişmanlıklar içinde annesinin yanına gitmiş anne sen haklıymışsın ‘’ dilenci kızı hatun olmaz dilenmeden karnı doymazmış, bana denk bir kız bul güzellik de önemli değil’’ demiş. Kendi dengi bir kızla evlenmiş mutlu olmuş.( davul dengi dengine vurur)
(Al görgüsüz kızını girsin çıksın sokransın, al görgülü kızını girsin çıksın ırgansın. )
(Dilenci kızı hatun olmaz dilenmeden karnı doymaz.)